Değerli öğretmen arkadaşlarım, meslektaşlarım,

Hiçbir övgü ve sözün karşılayamayacağı derecede önemli bir mesleğin mensupları olarak , Öğretmenliğin onurunu topluma hatırlatmak için bir araç olan 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne ulaşmış bulunuyoruz.Her zaman olduğu gibi bu gün de, bir kez daha, ülkenin geleceğini inşa eden bir mesleğe sahip olmanın gururunu hep birlikte yaşıyoruz.

Sevgili Peygamberimiz alimin üstünlüğünü şöyle ifade ediyor: "Âlimin âbide üstünlüğü, benim sizden en basitinize olan üstünlüğüm gibidir". Kuran-ı Kerimde ise: "Allah´tan kulları içinde ancak ilim sahibi olanlar korkar." Bir başka ayette ise, "De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" buyrulmak suretiyle de ilim sahibi olan insanların en önemli özelliği olan Yaratanı bilme özelliği zikredilmiş, bilgili olanların bilgili olmayanlardan üstünlüğü vurgulanmıştır. Bu sebeple davranış ve uygulama planında olumlu sonuçlar doğurmayan veya kötülüklere alet edilen bilgi, kıymeti bilinmemiş, şükrü yerine getirilmemiş bir nimet olup, ayrıca bilgiyi bilene de sorumluluk gerektirmektedir.

İlme giden yol ise eğitim ve öğretimle sağlanmaktadır. Sosyal yapıda iyiye doğru gelişimin öncüsü eğitim ve öğretimdir. Ferdin hem kendisiyle hem de yaşadığı toplumla olan ilişkilerinde iyiye doğru gidişat yine eğitim ve öğretimle olmaktadır. İnsanoğlunun hayatının her safhasında –doğumdan ölümüne kadar olan bütün dönemlerinde- ihtiyaç duyduğu en önemli şey yine eğitim ve öğretimdir.

Son derece önemli bir hizmeti yüklenen öğretmenler, fedakârlıklarıyla milletlerin en kıymetli ve saygıya layık mesleğine sahiptirler. Öğretmenlik mesleğinin değerini anlatmaya günler yetmez. Aslında başlı başına bir sevda olan öğretmenlik mesleğine gönül verenlerin bir övgüye ihtiyacı olduğunu da düşünmüyorum. Kaldı ki öğretmenler, başkalarının övgüsüne layık olmak, takdir edilmek için fedakârlık yapmazlar. Öğretmenlerin gayreti ve fedakârlığı, yaptıkları işin kutsallığına inandıklarındandır.

Bizler de birer öğretmen olarak herhangi bir karşılık beklemeyerek vardık bu mesleğin tadına. Dolu dolu geçen yıllar, öğretmen için tatlı bir mazidir. Ama yetiştirdiği öğrencilerin her biri bir ödül, geleceğe dair bir izdir. Öğretmen de bir nevi sanatçı gibi. Aslında öğretmenin tüm mutluluğu; iyiliğin, güzelliğin, azmin ve başarının öğrencisindeki yansımasını görmektir.

Öğretme sanatı, sadece sınıfta icra edilmeyen, hayatın tüm alanlarını kapsayan ve ömür boyu devam eden bir uğraştır. Eğitici, zor şeyleri kolaylaştırabilen, çözümleyen, karşı tarafa bilgi ve tecrübe aktarımını sağlayabilen kişidir. Öğretmenlik tek tip insan yetiştirmeyi bertaraf eden bir meslek dalıdır.

Öğretmen, yeterlilikleriyle, kabiliyetleriyle tek başına dünyayı değiştiremese de eğitim verdiği birçok çocuğun, gencin dünyasını değiştirebilir. Öğretmenlik sabır ve emek isteyen bir meslektir. Sanatçı eserini ortaya koyarken, bitmek tükenmek bilmez bir sabır gösterir. Emeğinin karşılığını almak için çalışmasının her aşamasını bin bir titizlikle işler. Bu durum kimi zaman bir kıl inceliğindeki fırça darbesinde, kimi zaman da bir roman karakterinin şahsında kendini gösterir. Hayatta bilgili, kültürlü bireyler yetiştirmenin yolu, öğretmenin de zengin bir bakış açısına sahip olmasıyla mümkündür.

Bu duygularla, başta Başöğretmen Mustafa Kemal ATATÜRK ve tüm şehit öğretmenlerimiz olmak üzere, ebediyete intikal eden tüm öğretmenlerimizi saygı, şükran ve rahmetle anıyor; genç nesillere modern bilim ve teknolojinin ışığında eğitim ve öğretim veren, ülkemizi uluslararası alanda hak ettiği yere taşımak için üstün gayret gösteren; sevgi, emek ve özveri ile yeni nesillere rehberlik eden; bıkmadan, bıktırmadan, ümitsizliğe düşmeden, yüklediği sorumlulukların da bilinciyle vazifesini yerine getiren tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyorum.

 

Vahit YILDIZ

Hafik İlçe Milli Eğitim Müdürü